20 Mart 2013 Çarşamba

Gemma Malley - Direniş İncelemesi


Direniş (The Declaration #2)
Kategori: Roman, Distopya, Genç-Yetişkin, Fantastik
Yazar: Gemma Malley (Çeviren: Demet Evrenosonoğlu )
Üretici: Deli Dolu
Liste Fiyatı: t 18,00
Sayfa Sayısı: 272
 
Bu işte tek başına olacaksın ve buna hazır olup olmadığından emin olmam gerekiyor. Bunun sadece bir iş olmadığını unutma Peter. Bu bir savaş! Doğa ve bilim, iyi ve kötü arasında bir savaş bu. Ve büyükbaban seni kendi tarafına çekmek için elinden geleni yapacak.


Yıl 2140 Ölümsüzlüğün sırrının bulunduğu ve çocuk doğurmanın yasaklandığı, doğan çocukların Depoda toplanarak köle olarak yetiştirilmesini konu alan Bildirge ile başlayan seri Direniş ile sürüyor.



Depodan kaçabilme şansını yakalayan Anna ve Peterın macera ve gerilim dolu hikayesi devam ediyor.
Serinin ilk kitabı olan Bildirge'yi hayretler içerisinde okumuş, mümkün olduğunca spoiler vermeden yorumlamaya çalışmıştım. Seri kitaplarının ilklerini yorumlarken, heyecanı bir doz dahi düşürmek istemem. Ama artık ikinci kitaptayız yani ilk kitabı okuduğunuz varsayıyorum bu yüzden Bildirge'yi okumamış olanlar dikkat, bu incelememde ilk kitaba yönelik spoiler bulunmaktadır.

Heyecan kaldığı yerden devam ediyor. Bildiğiniz üzere ilk kitabın sonunda Peter, Anna ve Ben yasal olmaya hak kazanmışlardı.  Bu demek değil ki yasal oldun bundan sonra hayat daha kolay olacak. Dışarıdaki hayat hem Peter hem de Anna için yabancı. Düşünsene onca yıllık esaret ve kısıtlamalardan sonra önünde özgür olduğun kocaman bir dünya var ama hiç kimseyi tanımıyorsun, kime ne kadar güvenebilirsin. Direniş daha çok bu konu üzerine kurulmuş bir roman. Kime güvenmeliler? Hükümete mi? Pincent ilaç şirketine mi? Yeraltına mı? Yoksa sadece birbirlerine mi?

Üçlemelerin ikinci kitapları aksiyon bakımından her zaman daha durgun olmuştur. Olaylar olgunlaşır biraz daha pişer. Kişilerin  kendileriyle hesaplaşmalarına ve olayların görünmeyen kısımlarına odaklanır. Önce soruların bir kısmını cevaplayıp ağzınıza bir parmak bal çalar daha sonra bitmeye yakın her şeyi bulandırıp bildiğinizi de unutturur, öylece kalakalırsınız. Direniş'te işte tam böyle bir kitap.

İlk kitabın aksine Direniş'te olaylar daha çok Peter'in ağzından anlatılıyor. Peter'ın aslında Bayan Pincent'in oğlu yani sonsuz yaşam haplarını üreten Pincent İlaç Şirketi'nin sahibi Richard Pincent'in torunu olduğu bir önceki kitabın sonunda öğrenmiştik. Artıklıktan yasallığa geçmek zaten sansasyonel bir olay, birde bunun üzerine Pincent soyundan olduğu ortaya çıkınca Peter ister istemez medyanın gözünü kendi üstüne çekiyor. Richard hem medyayı susturmak hemde torununun Yeraltı'yla yakınlaşmasını engelleyip onu her daim gözünün önünde tutmak için Peter'a Pincent İlaç Şirketi'nde iş teklif ediyor. Bu biraz şey gibi, hani derler ya körün istediği bir göz Allah verdi iki göz diye heh işte aynen öyle. Yeraltı, oldukça geniş bir organizasyon ama daha önce Pincent İlaç Şirketi'nin kabine bu denli yaklaşmayı başaramamış. Peter ve Anna'nın Yeraltı için çalışmak istediğini ve bu uzun ömürlülük olayını kaldırmak istediğini biliyorsunuz zaten. Dolayısıyla Peter, Richard'ın teklifini itirazsız kabul ediyor. Peter, ne kadar çok şey öğrenirse Yeraltı'na o kadar faydalı olacağını bu sayede sonsuz yaşam denen bu illeti ortadan o kadar kolay kaldırabileceğini düşünsede bilmediği bir şey var. Karşısındaki alelade bir adam değil. O, Richard Pincent ve hiç kimse onun kadar kolay kafa karıştırıp, olayları çarpıtamaz. Yaptığı birkaç usta hamleyle Peter'ın aklını çelmesi de zor olmuyor haliyle. Peki Peter kime güvenmelidir Richard'a mı? Yeraltı'na mı?

Yeni bir karakterle daha tanışıyoruz. Adı Jude, bilgisayarlar ve şifreler konusunda tam bir dahi. Kıramayacağı şifre yada giremeyeceği bir sistem yok gibi bir şey ama onu hikayemizde önemli kılan bu özellikleri değil. O, Peter'ı Artık konumuna sokan kişi yani Peter'ın üvey kardeşi. Biraz hırs, biraz kıskançlık ama daha çok şanssızlık Jude'u, Yeraltı ve Richard arasındaki savaşa dahil ediyor. Yaşananları ve yeni dünyayı birde onun gözünden görün. Yaşlılarla dolu bir dünyada yasal dahi olsan genç olmak ne kadar zormuş, arkadaşsız yaşamak nasılmış birde onun ağzından dinleyin.

Anna bu kitapta bayağı durgun kaldı. İlk kitaptaki ayakları yere basan Anna'yı aradı gözlerim. Gerçi hayat onun için de çok zor. Yasal olmak adına ailesinden oldu. Bu zaten kolay bir şey değil. Hadi tamam yasal oldu ama toplum tarafından bir türlü kabul görmüyor ki. Toplum içinde iyi insanlarda var ama genel olarak herkes gençlerden korkuyor bu yüzden de Anna'yı aralarına almak istemiyorlar.  Birde bunun üzerine şu hayatta en güvendiği adam yalpalamaya başlayınca Anna zorlanmasında kim zorlansın öyle değil mi?

Direnişte sadece yeni karakterleri ve bildiğimiz karakterlerin kendileriyle çatışmalarını okumuyoruz tabi. Uzun ömürlülüğün insanlar üzerindeki etkisini, dışarıdaki dünyanın nasıl ilerlediğini, insanların Artıklar ve gençler hakkında neler düşündüğünü, uzun ömürlülük ilaçların üretiminin karanlık yönlerini öğreniyoruz. Ayrıca biliyorsunuz uzun ömürlülük ilacı sadece organları yenilemeye ve insanı hayatta tutmaya yarayan bir şey. Cildi yenileyip kişiyi genç göstermiyor. Bildirge'de bunu yapabilen yasa dışı ilaçlar olduğunu okumuştuk hatırlayın, Direniş'te bu konu da ele alınıyor. Artıkların neler yaşamaya mecbur bırakıldıklarını okurken dehşete düşeceksiniz. 

Birde Pip var tabi, adam tam bir gizem. Kim olabileceğine dair birkaç düşüncem var ama emin değilim. Hakkında çok bir şey bilmiyoruz, Yeraltı'nın başındaki kişi olduğundan haberdarız ama gerçekte kim? Herkes ona Pip diye sesleniyor ama gerçek adı bu mu? Yeraltı grubu neden oluştu? Bütün bu soruların cevabı ve daha fazlası için 3. kitabı yani Miras'ı okumanız gerekecek. Seriyle vedalaşmak istemiyorum ama okumak için sabırsızlanıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...